Pages

Subscribe:

9 Mart 2011 Çarşamba

SEVGİ, SAYGI, KAYGI, YARGI, VE BİR KARGA

Bugün işe yürüyerek gitmeye karar verdim.

Karların bembeyaz kapladığı yolda; ciğerlerimin, soğuk ve bir o kadar temiz hava ile dolup taşmasının verdiği huzuru; son limitine kadar kullanarak yürüdüm. Bir taraftan da çevremde olup bitenleri kısık gözlerle izlemeye koyuldum. Sanki bir fotoğraf makinesi gibi baktığım yerlerden saniyelik görüntüler alıyor, o görüntünün alıp götürdüğü farklı iklimlere yolculuğa çıkıyordum.

Unutamayacağım birinci sahne ve düşündürdükleri…

Bir sokak köpeği…

Göz göze geldik. Her halinden aç olduğu belliydi… Hiçbir köpek yoktur ki elinizde bir şey olsun ya da olmasın; elinizde bir şey varmış gibi ona doğru uzattığınızda kuyruğunu sallayıp yanınıza gelmesin. (Tabi, ne yaparsanız yapın ısırmayı bir hobi olarak gören köpekler hariç…) Zavallı köpek, elimdeki ekmeği görmesine rağmen yanıma gelmeyip kaçtı gitti…

Eveeet…. Kocaman bir evet…

Ne demek istediğimi anladınız dimi.

Kim bilir kaç kişi elinde bir şey varmış gibi onu yanına çağırıp taşladı, ya da dövdü… Aç olmasına karşın elimdeki ekmeği yemek için gelemedi. Çünkü daha önceden gördüğü bir muamele vardı ve onu hatırladı. İnsanların ne kadar güvenilmez olduklarını hatırladı… Oysaki ekmek olmasa bile o nu çağıran tüm insanların yanına giderdi… Ama artık gitmiyor, gidemiyor… Çünkü o, çok korkuyor…

Unutamayacağım ikinci sahne ise…

Yolda hiç kimseden selam almadım. Ve hiç kimseye de selam vermedim, veremedim…

Gördüklerimi anlatayım. Hani insanın morali çok bozulur da her şeye kızar ya; selam veren insan bile küfür ediyormuş gibi gelir insana, işte aynen öyle bir surat ifadesi vardı yolda gördüğüm insanların simalarında. İşyerine yaklaştım ve hala bir selam ne verdim ne de aldım. Hata bende mi? Diye düşündüm. İlk gördüğüm insana selam vereceğim dedim. Karşıdan gelen iki kişiye selam verdim. Ama ikisiyle de göz göze gelmedik. İkisinin de başları öne eğik sanki asılmaya gidiyorlardı.

Unutamayacağım üçüncü hadise de…

Artık bembeyaz kar; ne kendi gibi duygularımız, sevgimizi beyaza bürüyor.... ne kaygılarımızı, korkularımızı örtüyor... ne saygımız bembeyaz kar tepeleri gibi yığıyor, çoğalıyor... ne ön yargılarımız kırılıyor, yıkılıyor... insanlığımız bembeyaz karlar üzerinde yiyecek bir şeyler arayan kargalar gibi sırıtıyor…

0 yorum: